Cesaretin var mı sevmeye?
Mücahit Ünal tarafından...
Cesaretin var mı sevmeye?
Varsa ellerinle değil ellerimi,
yüreğimi tut.
Ne zor, bir kalbi çıplak ellerle tutmak, bilir misin?
Dudakların söyler lakin
Gözlerinle de söyleyebilir misin?
İnsan âşık oldu mu kanatları çıkar,
Dalar sevda ile hayallere, uçar da uçar.
Benimle, aklımın kuytu köşelerinde uçabilir misin?
Cesaretin var mı sevmeye?
Hapsolmak ister misin gözbebeklerime?
Bırakmadan düşlerimi,
Umudumu yarınlara taşıyabilir misin?
Sevebilir misin bir gülü,
ellerine diken batarken?
Koklarken, o acıdan aldığın hazla,
gülebilir misin?
Tut ki körpecik yüreğim düşerse sevdaya,
Bir kartopu gibi büyür zamanla.
Düşürmeden sonsuzluğa,
Ağırlığını taşıyabilir misin?
Eriyip damlarken umutlar karanlık derin sulara
Sen bir kartopu ile güneşe uzanabilir misin?
Ne zaman, o eski sevda zamanı
Ne de aşklar ipek kumaşlara dokunan
Nakışların zarafetinde
Aşkını hiç usanmadan
Bir kilim gibi dokuyabilir misin?
Sanırım kalmadı iki kişilik sevdalar
Eskiden düşen mendillerin
Kokularıyla içimize hapsettiğimiz,
Gecelerimizi süsleyen,
Sevda hayallerinin yazıldığı mürekkep yürekler
Sadece aşk için yazılan mektuplara
Konulan umutlarla kapatılıp
Gecelerin karanlığında yollanırdı…
Çok eskiden…
Artık sevdalar yeşermiyor çorak gönüllerde.
Bizi aşk ile sulanan gönüllere ekebilir misin?
Cesaretin var mı?
Cesaretin var mı sevmeye?
Mücahit Ünal