İstanbul
Mücahit Ünal tarafından...
Salacak’tan inerken aşağıya,
karşıma çıkıverir yer gök deniz mavisi.
Bakmaya doyamadığım Kız Kulesi,
yürekleri hoplatır kısacık entarisi.
Karşıya salınırken Topkapı,
yakar benliğimi, büyüler beni bir süre.
Boğazın sularında bir yunus,
izlerken bedel endamı, aşka bir ömre.
Yemyeşil tepelerde, Emirgan’da,
tomurcuklar çiçek açmış pespembe.
Bir taksim çiçek takmış başına,
mor pembe, al al, yanakları tozpembe.
Yedikule esir etmiş ruhumu,
zindanları yıkılmış, bir kaç sokak arası.
Âşıklar, aşkları yaşarken,
İstanbullu güzellerin, dinmez hicran yarası.
Yürüdüğümüz sahile nispet,
bizi kıskanıyor, İstanbul’un yedi tepesi.
Dinlediğim şarkılarda sen,
yanağında gamze, kulağında inci küpesi.
Dalgaların olmadığı o eşsiz limanında,
sandallar âşıkları gezdirir.
Sahilinde izlerken mehtabı,
o körpecik dudaklar, ne şiirler yazdırır.
Doldur güzelim kadehlere,
İstanbul’u doldur,
Doldur İstanbul’u da sarhoş olalım.
Bir resim, bir nefes, bir an,
bir damla olsun da İstanbul’dan,
Olsun da keyfimiz olsun, alalım…
Ruhumuzu bulalım.
Yemyeşil tepeler Sarıyer’de,
rıhtımda sallanan sandalda küçük bir hanım.
Damlayan yağmurdan değil,
aniden tutulduğum aşkından sırılsıklamım.
Gelebilsem ben buralara keşmekeş,
yollarda gözlerim hep seni arar.
Eserken rüzgârlar, körüklenen bir kıvılcımla,
kalbimde ateşin yanar.
Bebek’te, oltalar salınırken denize,
pencereden yalılarda güzeller bakar.
Sahilde çekerken nefesini, bitmesin İstanbul,
sokaklar, deniz mis kokar.
O mağrur dalgalara meydan okuyan gemiler,
akıntıya kırarken dümen.
Bir bakmışsın, yemyeşil,
ilk tomurcuklarını Çamlıca’da açar yasemen
Ah! Yeşilin ağaçları sardığı gibi,
Aşiyan yollarında, sarılsaydım boynuna.
Üşüdüm, soğuk bitmeyen İstanbul gecelerinde,
sokulsaydım koynuna.
Yapayalnız, ben bakarken adalara,
baksana ne güzel faytonla geziyorlar.
El ele tutuşup, çıplak ayakla,
sahilin ıslak kumlarına, kalpten aşk çiziyorlar.
Doldur güzelim kadehlere,
İstanbul’u doldur,
Doldur İstanbul’u da âşık olalım.
Bir resim bir nefes bir an,
bir damla olsun da İstanbul’dan,
Olsun da keyfimiz olsun, alalım…
Keyfimizi bulalım.
Mücahit Ünal