Oysa Benim
Kanatlarım Var
Yollar, o bitmeyen yollar
Biraz karanlıkta…
Sabahın ilk ışıkları ve melankoli,
Ellerimle uzanıp dokunduğum,
Yollar...
Sabrı tüketmeye yetmeyen yollar,
İçine çekip kokladığım, o bulutlu yollar,
Yıldırımlar, şimşekler, fırtınalar,
Hasretleri birleştiren,
Aşılmaz endamıyla önünde karlı dağlar,
Altımda geçilmez engin denizler,
Yürekler titrerken özlemle,
O bitmeyen tükenmeyen yollar...
Ağaçları çiçekleri olmayan
Kenarında durup soluk alamayacağın,
Şöyle oturup köşesinde,
Rüyalara dalamayacağın o yollar...
Oysa benim kanatlarım var,
Bu yollar benim yollarım.
Çiçeklerim,
Pencereme düşen yağmur damlaları.
Ağaçlarım,
Güneş doğarken bulutların o kızıl dalları.
Gökyüzüne, çıkarken üzerine bulutların,
Dinlerim, ıslık sesinde en güzel şarkılarını.
Bu yollar benim yollarım!
Birleştiririm tutkuları, hayalleri, umutlarımı,
Sarar, kuşatırım, en güzel rüyalarımı.
Kanatlarım;
Mutluluğun sımsıkı saran kolları.
Bu yollar, benim bitmeyen yollarım.
Yaşarım bu yollarda,
Bulutlarda en sevdiğim anları, anıları.
Öyle bir tutku, öyle bir haz ki…
Ben gökyüzüne bakarken,
Uçamamanın hasretinden,
Martılar salınıyor nispet edercesine.
Kıskanırım, onların yerine uçmayı istercesine,
Pamuk tarlaları üzerinde yüzercesine,
Karanlıktan aydınlığa çıkaran,
Bulutlar üzerinde gözlerim kapalı süzülüp,
Kanatlarımın uçlarında dans edercesine...
Mücahit Ünal